Friday, August 28, 2009

Day 199 - Thursday, August 27, 2009

Bugunku birkac duragimiz:

Ortakoy, aaahh ortakoy, guzel ortakoy, kumpir kokulari esliginde oruclu olarak dolastigimiz Ortakoy:) Su cami olmasa bir ruhun olur muydu bilmiyorum ama..






Abdullah'cim canim kardesim soyle duvarin dibinde dur , bi fotonu aliyim, bloga ilan vericem kiz ariyoruz diye :PP



Neyse konuyu dagitmayalim, Istanbul falan diyodum ben, ehem nerde kalmistik..?

Sonrasinda, yine kapalicarsiya gittik, bu sefer Talha'nin hocasina bir tabak aldim hediye, adam kocamizin PhD olmasina sebep oldu, bisey almak lazim di mi:) Ama usendim makineyi cikarmadim bu sefer carsida o baska mesele:) Oradan da Sultanahmet cevresini arsinlamaya basladik, iftarimizi edecek bir yer bulmak icin.. Dolasirken guzel yerlere rast gelmedik degil, yemek bakimindan degil, manzara bakimindan ama..








Ve ben dun neden Ramazan'da Sultanahmet koftecisinin onunde metrelerce kuyruk oldugunu anladim, cunku koskoca Sultanahmette iftar acacak, dogru duzgun yemek yenebilecek bir yer yok orasinin disinda! Kofte sevmiyorsan yandin yani:)

Hadi ben Turk yemeklerinin ne oldugunu biliyorum ama turistlerin Sultanahmet'te Turk yemekleriyle tanisacagini dusunmek cok aci geldi bana...

Kotu bir iftar yemeginin sonrasinda uzun seneler sonra Sultanahmet'in minarelerinin arasinda isildayan mahyayi gormek ilac gibi geldi..



No comments:

Post a Comment