Binbir surat

Bu oglanin



mimikleri



kimsede yok!

Before - After

Bu fotografi hatirlarsiniz :



Bugun aynisindan bir daha cekeyim dedim ama ne yapsam da artik aynisi olamayacak, gelen gideni aratmasin :))

Gece manzaralari..

Boston'dan gece manzaralari efenim..





Aaa bu da kim? :)

Terfi :)

Bundan



buna terfi ettim ben.



Zerafet baska bisey canim :)

Bir gun olurda..

Bir gun olurda Turkiye'ye donecek olursak Amerika'yi ozlemem diyemem, ozlerim herhalde baya.. Ozellikle kutuphanelerini..





Turkiye'de de goruruz insallah boyle kutuphaneler. Burada her semtte kocaman kutuphaneler var, insanlar coluk cocuk gelip vakit geciriyorlar, kimse hor davranmiyor, kirik kitaplik, oraya buraya atilmis kitap goremiyorsunuz..



Insanlar bilincli, yapilan seyi nasilsa yapmislar, hem de bedava diyerek canlarini cikartircasina kullanmiyorlar..



Burada 6 aylik bebekleriyle kutuphaneye gelip kitap okuyorlar onlara, kitap sevgisi cok ufak yasta asilaniyor, hemen herseyde oldugu gibi, agac yasken egiliyor kitap konusunda da...

Hayran

Bu arada Irem bana, "yaw ne garip insanlar var, su hayran isimli kisi ne acayip bir yorum birakmis" dedi. Ben herkes meseleyi cakmistir dedim ama demekki anlasilmiyor. Hayran ismiyle yorum birakan kisi Talha, yani esim:) Kendisi sever boyle komiklikler yapmayi :P

Nefes

Su anda evde tam bir sessizlik hakim, sadece klavyemin tuslarindan cikan ses, melodi gibi.. Belki cok acimasizca gelecek kimilerine ama bazen butun gun bu ani bekliyorum. Bu an sadece bir kez, bazen de bugun oldugu gibi cok nadir de olsa iki kez oluyor..



Gunun ozeti su sekilde; sabah 7.30'a dogru kalkiyorum, Beyza'nin ve Talha'nin okula goturecekleri yemeklerini hazirliyorum. Beyza'nin bir de ara ogunu var, yani ona iki paket hazirlaniyor, birine hafif birseyler, meyve, kraker, yogurt, salata tarzi, digerine ise ogle yemegi; kimi zaman bir sandvic, kimi zaman cok akip dokulmeyecek yemeklerle beraber icecegi ve ufak bir tatli ya da meyvesiyle beraber. Sonra kahvaltiyi hazirliyorum ve Beyzayi kaldiriyorum. Onu giydirip kahvaltisini veriyorum onune, butun bunlar olurken kosuyorum resmen :) En son Talha'yi kaldiriyorum. Sonra onlar kahvaltilarini yiyip gidiyorlar bu arada %98 MT uyanmis oluyor ve ona da kahvalti hazirliyorum ve gune baslamis oluyoruz boylece, gunduz evin ic ve di$isleriyle ugrasiyorum, arada gidip Beyza'yi aliyorum, sonra onlari disari cikariyorum, kutuphane, park, ya da baska aktivitelerle onlari yorup eve geliyoruz. Beyza'nin odevlerini yapiyor, aksam yemegini yiyip, yatak faslina geciyoruz. Kitap, dis fircalama merasimlerinden ve ozellikle Beyza'ya binbir dil dokmelerden ve bazen sinirden baska boyuta gectikten sonra en sonunda eve sessizlik hakim oluyor. Oturup soyle bir nefesleniyorum, icime cekiyorum sessizligi, hele mutfak da temizlenip toparlandiysa degmeyin keyfime ..:)

Denemelere devam..

Umutsuzlugum yerini umuda birakmaya basladi biraz biraz :) ANcak hala white balance i dogru duzgun ayarlayabilmis degilim. Hep cok "cold" cikiyor fotograflar, lightroomda duzeltiyorum, aslinda benim amacim, neredeyse herseyi duzgun olan fotograflar cekmek, bakalim nasip..

Arkadaslar sormuslardi, Canon mu Nikon mu diye, su anda boyle bir seye cevap veremiyorum, zaten boyle bir sorunun cevabi var mi acaba onu da bilmiyorum, zaten benim ne haddime bir de bu tarafi var :))

Yalniz bu fotografta Beyzanin ucusan saclarinin bu kadar net gorunmesine hasta oldum mesela :)



Bunlarda mini photoshootumuzdan kalanlar:



MT nin cok fotojenik oldugunu soylememe gerek var mi ? :)



Beyza iki tekerli surmeyi ogrenince photoshoot falan takmadi, bisikletin tepesinden inmedi tabi :)

Yeniden..

Yeniden yurumeyi ogrenen cocuk gibiyim.. Artik Canon degil Nikon kameram var ve ben cok tirsmis durumdayim, ya beceremezsem diye.. Kac gundur kullanma kilavuzuyla bogusuyorum.. Henuz cok begendigim cekimler yapamadim, lens cok agir, bilek kasi yapmam gerekecek sanirim :) MTyi kobay olarak kullaniyorum ama velet hic durmuyor yerinde. Zaten dugmelerin yerine, ayarlarina falan alisamadim, baya bir vaktimi aliyor ayar yapmak falan, bu arada o da kosup kaciyor tam bir komedi anlayacaginiz..

3-0

30 yasindayim bugun... 30. yasgunu bir farkli olur derlerdi, dogruymus.. Bir garip, duygusal hissediyorum kendimi, ama kesinlikle uzgun degil.. Bilakis cok sukrediyorum halime, bu yasima kadar saglikli oldugumun, iki tane guzel yavrumun, anlayisli bir esimin, birbirini seven bir ailenin icinde olusumun sukru icerisindeyim... Bu sene cok guzel bir hediye aldim kizimdan, esimin hediyesiyle de sizlere gosteriyorum, buyurun seyire :